AŞIRI COŞKU veya ÜMİTSİZLİK: BİPOLAR BOZUKLUK?
Bazen kendini yorgunluk, enerji azalması bazen de kendini aşırı coşku ve şiddetli uykusuzluğa rağmen artmış enerji şeklinde gösterebilen bipolar bozukluk ile ilgili olarak Psikiyatri uzmanı Uzm. Dr. Sevilay Özcan’ın konu ile ilgili sorularıma cevapları;
Bipolar Bozukluk nedir?
Bipolar bozukluk karmaşık bir genetik rahatsızlıktır. Bununla ilişkili ruh hali değişimleri depresyondan aşırı coşkuya kadar değişir. Ruh hali değişiklikleri çok hafiften çok fazlaya kadar yayılır ve dakikalardan saatlere kadar uzanan bir zaman diliminde aşamalı veya aniden gerçekleşebilir. Bipolar bozukluğu olan hastaların düşüncelerinde bozukluklar da olabilir. Algılarında çarpıklıklar ve sosyal fonksiyonda noksanlıklar da olabilir.
Bipolar Bozukluğa ne sebep olabilir?
Diğer ruh hali bozuklukları gibi, bipolar bozukluğun nedeni de bilinmemektedir. Bilinen ise, bipolar bozukluğun genetik bir yanı olduğu ve aynı aile içinde görülebildiğidir. Genetik geçişte hangi genler üzerinden tam olarak bilinmemekte birçok gen suçlanmaktadır
Genellikle hangi yaşta bipolar bozukluk teşhis edilir?
Bipolar bozukluk genellikle 20 yaş civarında görülür ve yaşam boyunca sürer. Çocuklarda ve 65 yaş üstünde nadiren yeni teşhis edilmiş mani görülür. Belirtilerin şiddeti bipolar bozukluğu olanlarda değişiklik gösterir. Bazılarında birkaç belirti varken, diğerlerinde çalışma ve normal bir yaşam sürme kabiliyetlerini bozan birçok belirti olur. Nüksetmeler ve gerilemelerle, tedavi edilmediği takdirde bipolar bozukluğun nüksetme oranı yüksektir.
Bipolar Bozuklukta Depresyon belirtileri nelerdir?
Azalan iştah ve/veya kilo kaybı veya aşırı yeme ve kilo alımı
Konsantre olma, hatırlama ve karar vermede zorluk çekme
Yorgunluk, azalan enerji, yavaşlama
Suçluluk, değersizlik, çaresizlik düşünceleri, yoğun özgüven kaybı
Ümitsizlik, karamsarlık
Uykuya dalma ve sürdürme güçlüğü, sabaha karşı sıkıntıyla uyanma
Zevk alınan aktivitelere ve hobilere karşı azalan ilgi ve haz
Tedaviye cevap vermeyen, baş ağrısı, sindirim bozuklukları ve kronik ağrılar gibi inatçı fiziksel belirtiler.
Sürekli üzgün, kaygılı ruh halleri
Ölüm veya intihar düşünceleri, intihar girişimleri
Bipolar Bozuklukla Mani işaretleri nelerdir?
Düşüncelerde hızlanma
Aşırı coşku
Uygunsuz sosyal davranış
Artan cinsel arzu
Artan konuşma hızı ve/veya yüksek ses
Düşük sağduyu
Şiddetli uykusuzluğa rağmen artmış enerji
Büyüklük üstünlük düşünceleri
Özgüvende abartılı artış
Çok artmış plan proje ve girişimler
Bipolar Bozukluğa Nasıl Teşhis Konur?
Ruh hali bozukluklarının çoğunda olduğu gibi, bipolar bozukluğu teşhis etmek için laboratuvar testleri veya röntgen kullanılmaz. Ruhsal durum muayenesi sonrası doktorunuz işaretleri ve belirtileri değerlendirir. Ayrıca kişisel tıbbi geçmişiniz ve aile geçmişinizi de soracaktır. Ruh halini veya kullanılacak ilaçları etkileyebilecek diğer ciddi hastalıkları elemek için laboratuvar testleri de yapılabilir. Aile üyelerinden bilgi alınır. Erken teşhis ve etkili tedavi bipolar bozuklukta büyük önem taşır.
Bipolar bozukluk nasıl tedavi edilir?
Bipolar bozuklukta en önemli ilaçlar duygu durumu dengeleyicileri olup bunlardan en iyi bilineni de lityumdur. Kesin tanı almış bipolar hastalarda mutlaka başlanır
İkinci grup ilaçlar düşünce bozuklukları ve özellikle manik dönemde ortaya çıkan belirtilerle baş etmek amacıyla kullanılan antipsikotik ilaçlardır. Atak düzeldikten sonra genellikle kesilir.
Üçüncü grubu antidepresan ilaçlar oluşturur ve depresif dönemlerde kullanılır.
Lityum karbonat bipolar tedavisinde kullanılan başlıca ilaç olmuştur. Doktorlar nedenini tüm ayrıntılarıyla bilmese de, lityum karbonat maniyi azaltmakta son derecede etkilidir. Lityum depresyonun tekrarlamasını da engelleyebilir ve çoğunlukla antidepresan karışımıyla verilir.
Yatarak tedavi gören ağır depresif ve manik dönemlerde uygulanan EKT tedavisi hem çok etkili hem de güvenilir bir tedavidir ancak sonraki ataklara yönelik koruyuculuğu yoktur.
Bipolar Bozuklukta gidiş ve sonlanım nasıldır?
Bu durum hastalığın şiddetine aile desteğine ve düzenli takip ve tedaviye göre değişmekle birlikte, bilinmesi gereken en önemli konu her hastalık dönemi bir sonrakinin gelmesini kolaylaştırır. Bu nedenle atakları tedavi etmek kadar önemli olan iyi bir koruyucu tedavi ve yakın takiptir. Hastalık ilerledikçe depresif dönemlerin sıklığı ve şiddeti artar ve bu da özkıyım riskini çok arttıran bir durumdur.