Yeryüzündeki en şiddetli ağrı olarak bilinen küme baş ağrısı, göz çevresinde tek taraflı olan, belli dönemlerde sık olarak tekrarladıktan sonra aylarca hiç şikâyet oluşturmayan bir baş ağrısı türüdür. Hastalık erkeklerde kadınlara göre 5 kat daha fazla görülmektedir. Genellikle gece, özellikle de uykuya daldıktan 1-2 saat sonra, tekrarlayan, göz üzerinde, alın veya yanağa yayılan, şiddetli ağrının izlendiği bir hastalık olup ağrı sırasında ağrının olduğu gözde kızarma, yaşarma ile birlikte göz kapağında düşme gibi belirtiler de olmaktadır. Ağrının olduğu taraf burun deliği tıkanır. Ağrının olduğu bölge çok hassaslaşır, açık yaraya dokunulmuş ya da çürümüş gibi acıyabilir. Bulantı, kusma nadir görülür. Terleme hemen hepsinde vardır. Çoğunlukla göğüsten yukarısı su dökülmüş gibi terler. Sadece ağrılı yüz yarısı da terleyebilir. Sıcak basması, sıkıntı hissi, çarpıntı, kalpte sıkışma, kan basıncının çok yükselmesi de olabilir. Hasta çok huzursuzdur. Yatamaz, yerinde duramaz, bağırır, ağlar, sürekli dolanır. Pencereyi açarlar, kafalarını dışarıya çıkarırlar. Bazıları ellerinde buz petleri ile başına bastırır. Bazıları ise neredeyse yakacak derecede sıcak suya kafalarını tutar. Ağrı 15-180 dakika sürdükten sonra geçer fakat ilerleyen saatlerde tekrarlar. Bu ataklar o gün ve takip eden haftalar içerisinde tekrar eder. Ağrı sırasında hastalar ajite olup sürekli dolaşmak isterler. Migren hastaları ise karanlık ve sessizlik istedikleri için ayırıcı tanıda önemlidir. Baş ağrılarının zaman içinde kümelenmesinden dolayı hastalık küme baş ağrısı olarak adlandırılmaktadır ve bu dönemler de sıklıkla 1-3 ay sürmektedir. Küme dönemleri içinde hastaların tekrarlayan şiddetli baş ağrıları varken bu dönem sonrasında da aylarca süren baş ağrısız dönemleri olur.
Küme baş ağrısının nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte hastalığa genetik bir yatkınlık olduğu düşünülmektedir. Tipik olarak hastalarda alkol ile baş ağrılarının tetiklendiği görülmekte olup özellikle küme dönemlerinde daha belirgin olan bu etki, küme dışı dönemlerde o kadar da belirgin olmamaktadır.
Küme baş ağrısının tanısı hastanın yakınmasının şeklinden ve nörolojik muayene bulgularının, göz çevresinde yukarıda anlatılan bulguların dışında normal olması ile konur. Hastalarda en az bir kere beyin MRG ile ağrıya neden olabilecek tümör ve damarsal bozukluk gibi başka bir sorunun olmadığının gösterilmesi gerekebilir. Ayrıca göz içi yüksek tansiyonun olmadığının da gösterilmesi gereklidir.
Küme baş ağrısında ilaç tedavisi atak tedavisi ve ağrı önleyici tedaviler olarak iki şekildedir. Atak tedavisinin temel amacı hastanın o anda hissettiği baş ağrısının ortadan kaldırılması olduğundan bu nedenle maske ile %100 oksijen solutulması oldukça etkin bir tedavi yöntemidir. Bu nedenle de acil servislerde ilk tercih olmalıdır. Ayrıca migren tedavisinde kullanılan ergotamin ve triptanların ağızda, dil altı veya enjeksiyon şeklinde uygulanması önerilirken ağrının olduğu taraf burun deliğinden topikal lokal anestetikler de etkili olabilmektedir.
Küme dönemlerinde özellikle uyku sırasında atakları olan hastalara gece yatmadan önce triptan ya da ergotamin türevleri olan ilaçlar atakları önlemek amacıyla kullanılabilir. Bu ilaçlarında uzun süreli kullanımlarının başka sorunlar ortaya çıkarmasından dolayı bir tansiyon ilacı olan verapami ve psikiyatrik hastaların tedavisinde kullanılan lityum tedavisi de sıklıkla tercih edilen ilaçlar arasındadır. Sadece atak dönemlerinde kullanılan kortizon tedavisi de baş ağrısının ortaya çıkmasını etkin şekilde engellemekte olup hastalarda sıklıkla tek bir tedavi yerine kombinasyon tedavilerinin kullanılması gerekebilmektedir.
Küme baş ağrısı şüphesi olanlar bir nöroloji uzmanına görünerek muayene olduktan sonra önerilen ilaçları kullanmalılar.